SEDEF HASTALIĞI (PSORİASİS):
Sedef hastalığı ailesel yatkınlık zemininde çevresel tetikleyici faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan bir deri hastalığıdır.
En sık 50-60 yaşlarında görülmekle birlikte her yaşta ortaya çıkabilir.
En tipik belirtileri, özellikle diz-dirsek gibi darbe gören yerlerde olmak üzere, keskin sınırlı, canlı kırmızı renkli ve üzerlerinde hastalığa adını veren sedef rengi kabukların bulunduğu yamalardır.
Hastalığın sevdiği bölgeler saçlı deri, tırnaklar, genital bölgedir. Tedavi edilmezse zamanla kalınlaşıp özellikler eller ve ayaklarda hareketi zorlaştırır. Kelliğe yol açmaz ama hastalık şiddetli ise saç dökülmesini arttırabilir.
Sedef hastalığının günümüzde sadece deriyi etkilemediği, özellikle erken yaşta başladığında eklemleri, kalp-damar sistemini tuttuğu, şeker hasatlığı ve obeziteye yol açtığı bilinmektedir. Dolayısıyla hastaların izlemi ve tedavisi sırasında eşlik edebilecek hastalıkların saptanması ve tedavisi de önemlidir.
Sedef hastalığı sadece tırnakta görülebilir. En sık bulgusu, toplu iğne başı büyüklüğünde çukurcuklar, tırnağın kalınlaşma, boşalması, sarı renk değişikliğidir. Bazen tırnak çevresinde de şişlik ve kızarıklık gelişebilir.
Sedef hastalığı ömür boyu süren bir hastalıktır. Önlemlerle ve uygun tedavi ile kontrol altında tutulabilir.
Sizin ve yakınlarınızın hastalıkla başa çıkabilmesi, yaşam kalitenizin olumsuz etkilenmemsi için hastalığı tanımak nasıl yaşamanız gerektiğini bilmek çok önemlidir.
Sedef hastalığının tüm dünyada 125 milyon kişiyi etkilediği tahmin edilmektedir. Görülme sıklığı %2-3 dolayındadır. Olguların 1/3 ünün birinci derece akrabalarında psoriasis mevcuttur. Tek ebeveynde psoriasis varsa çocukta görülme riski %14, çift ebeveynde varsa %41’dir.
Enfeksiyonlar, beslenme (obezite, alkol, gluten, sigara), ilaçlar (lithium, NSAİ, klorokin, interferon), stres, darbe, güneş ışınları tetikleyiciler ararsındadır.
Çocuklarda nadiridir. Ancak %10’nunda 10 yaş öncesi, %2’sinde 2 yaş öncesi ortaya çıkar. Daha ince ve daha hafif kabuklu, daha kaşıntılıdır. Yüze, saçlı deriye ve kıvrım bölgelerine koltuk altına yerleşir .
Sigaranın bırakılması, alkol tüketiminin azaltılması, düzenli egzersiz şarttır.
Sedef hastalığı kesinlikle bulaşıcı değildir. Hastanın kendisinde bir bölgeden diğerine veya başkasına temas ile, ortak eşya kullanarak bulaşmaz.
Hastalığı tanımak, tetikleyicilerden korunmak çok önemlidir. Erken tanı daha lezyonlar azken hastalığı kontrol altına almayı kolaylaştıracaktır. Eğer yamalar derinin %10’undan fazlasını tutumuşsa mutlaka fototerapi veya sistemik tedavi gerekir. Sadece kremlerle yetinmek hem hastalık kontrolünde zorluk yaratır hem de eşlik edebilecek hastalıkları önleyemez.
Bugüne kadar psoriazisin nedene yönelik bir tedavisi bulunamamıştır ancak çok önemli gelişmeler olmuştur. Tedavi ile deri belirtileri iz bırakmadan tamamıyla kaybolur. Nadiren eklemleri tutabilir, %30 oranında eklemlerde şişlik ve ağrı ortaya çıkar. Psoriatik artritin etkin tedavisi gerekir, çünkü eklemlerde hasara ve kronik ağrıya neden olur.
Doktorun önereceği uygun tedaviyle hemen hemen semptomsuz bir durum olan iyilik dönemleri yaşanabilir. Hastalık kendiliğinden geçmez ve etkin tedavi uygulanmadığında, hayatınız üzerindeki olumsuz etkileri devam edebilir.
Tıbbi tedavi yanısıra kronik hastalıklarda yaşam boyu sağlıklı bir diyetle beslenmek önemlidir. Bunun dışında hastalığın doğrudan bağlantılı olduğu bir besin özel bir diyet yoktur. Gereksiz besin yasaklarından uzak durulmalıdır. Bilimsel kanıttan uzak hiçbir yöntem hastalığı tedavide kullanılmamalıdır. Bu yöntemler bazı zamanlarda tam aksine durumu kötüleştirebilmektedir. İdeal vücut ağırlığı korunmaya çalışılmalıdır.
Tedavide çok hızlı ve ümit verici gelişmeler olmakta, hastalıksız dönemleri sağlamak mümkün olmaktadır. Tedavi ile ilgili tüm bilgileri dermatologunuza danışamadan uygulamayınız ve tedavi seçenekleri konusunda bilgi alınız. Hastalığı kontrol etmek ancak hekiminizle iyi bir iletişim kurmak ile mümkündür.